artık anladığını sanmak, anladığını sanarak hareket etmek, gülümsemek, küçümsemek, ama tekrar başına geldiğinde düşündüklerinin hiçbirini gerçekleştiremeyeceğini ve ne kadar aciz olduğunu göreceğini o an gelene kadar aklından hiç geçirmemek.
o anı yaşamak, kaybolmak ve kaybetmek, çöküşü hissetmek, çöküşe anlam yüklemek, çöküşün seni ele geçirmesine izin vermek, bununla birlikte daha da hissetmek, duygularının içinde bir canavara dönüşmeden önce onu ne kadar çok küçümsediğini, onun görünüşündeki tatlılığın ve acizliğin seni kandırmasına izin verdiğini hatırlamak, bir şeyleri küçümsemenin ne kadar hatalı olduğunu defalarca tecrübe etmene ve bunu yapmamak için aşırı çabaladığını düşünmene rağmen küçümsediğin yeni bir şey olduğunu fark etmen ve bunun yine sana zarar verdiğini görmen.
buraya nereden geldik? kendine verdiğin sözlere ne oldu? yanlışları görmüştün ve hani teorin pratiğindi? bir insanın sana zarar vermesinin tek yolu hani yalnızca o kişiye değer vermek ile alakalıydı? değer vermenin kaynağı neresiydi? evet, anlam yüklemekti, biliyordun, peki o zaman neden tekrar anlam yükledin? neden tekrar kafanın içinde onunla birlikte hayaller kurdun? neden gözünün önüne onun yüzünü getirdin saatlerce? neden sevmeyi tekrar hissettin? hislerini döküşünün saflığını ya anlayan ve tepki vermeyen ya da belki hiç anlayamayan birine bunu önceden bile bile göstermek seni kaybettirdi.
süreci geçirdin. artık her şey bayağılaştı. bunu kaçıncı tekrarlayışın? çok oldu. sigaranı yak. geç oldu. 5. kısımda neler olacağını biliyorsun. bu zinciri düzenli yaşamak ve gözlemlemek son ve zor olan bu kısmın süresini 1 saniyeye düşürdü. duygusuzlaştın ve artık bunu anlıyorsun. hayır. yanılmamışsın. başta kendine kattığını sandığın konuda haklısın. ruh hastası bir orospu çocuğuydun. artık aynı zamanda duygusuz bir orospu çocuğusun ve yukarıda tüm yazdıklarınla dalga geçecek düzeyde bir deli.
seni artık üzememeleri ne acı. duyguları tadamıyorsun. çoğu insanın bilinçaltına atarak yaptığı şeyleri heralde bilincimden kustum. mutlu da değilim, şaşkın da korkmuş da. beni ayakta tutan tek şey öfke. öfkenin beni ele geçirişi geri kalanların hepsini ingiltere tarafından sömürülmüş afrika ülkelerine dönüştürdü. ve çocuğum olan gurur ile arkamdaki ölü bedenlere bakıp yola konulmanın vakti geldi. umutsuzluğa alışmayın, yatağa küs girmeyin. öptüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder